EMA Well-Being & Vitality Programı
(Bu bir hastalıklardan korunma programıdır.)

Kendinizi mutlu, dinç ve zinde hissediyorsanız ve de sağlıklı uyku uyuyorsanız,büyük olasılıkla sağlıklısınız demektir!

Yukarıdaki unsurlardan biri bile eksikse muhtemelen sağlığınız yavaş yavaş ve çok da fazla sizi zorlamadan ama gerçekten bozuluyor ve büyük bir olasılıkla yardıma gereksinimiz var demektir.

EMA Well-Being & Vitality Programı en modern ve yeni tekniklerle sizin sağlığınızın koruyuculuğunu bir anlamda polisliğini yapacak bir tanı ve tedavi zinciridir. Yani koruyucu (preventive)-komplementer (tamamlayıcı) tıp programıdır.

Sağlığımız hepimiz için önemlidir. Onsuz hiçbir şeyin devam edebileceğine inanmıyorsanız, bu yazının devamını çok dikkatli okumalısınız.

Rutin kan tetkikleri ya da başka bir deyimle alışılagelmiş metodlarla yapılan kan muayeneleri, size sadece incelenen maddelerin vücudunuzda yeteri kadar ya da ne kadar bulunup bulunmadığı hakkında bilgi verir. O maddelerin işlevlerini görüp görmediği hakkında herhangi bir bilgi vermez. Dolayısıyla alışılagelmiş metodlarla alınan sonuçlarda değerler normal sınırlar içinde ise sağlıklısınızdır, değerler normal sınırlar içinde değil ise zaten HASTASINIZDIR! Yani iş işten geçmiştir. Hastalık esas itibarı ile uzun süreler “ANORMAL” seyreden vücut ve metabolizma fonksiyonlarının bir sonucudur. Oysa aşağıda açıklanan yenilikçi (innovativ) yöntemlerle sağlığınızın tam anlamıyla haritasını çıkarılır. Çünkü bu yöntemler, sadece “anlık” durumu değil, organizmanızın fonksiyonlarını doğru ve sağlıklı bir
şekilde yerine getirip, getirmediğini ortaya koyar. Yani bu testler sadece sizin hasta olup olmadığınızı tespit etmek için değil, sağlığınız bozulmaya başladığı daha ilk evrelerde, sağlığınız hakkında önemli ipuçları vermektedirler. Bu testlerde radyolojik-elektronmikroskopik (bir nevi genetik yöntemlerle) numuneler incelenir.

HASTA OLUP OLMADIĞINIZI MI; YOKSA, HASTALIĞA NEDEN OLABİLECEK FONKSİYON BOZUKLUKLARINI, HASTA OLMADAN ÖNCE ÖĞRENİP, KORUYUCU TEDBİRLERİ Mİ ALMAK İSTERSİNİZ?

İnsan zaten sadece diyet yaparak yaşayabilir. Çünkü diyet kavramı, beslenme sözcüğünün karşılığıdır. Beslenme olmadan yaşanır mı? Hayır! Benim mottom:
“Hayat barsakda başlar.”

Barsaklarınızın doğru çalışması bize faydalı olan vitamin ve minerallerin kazanımı için hayati önemdedir. Ne kadar yediğinizden çok, neyi yediğiniz çok daha önemlidir. Yediğinizin içinde ne olduğunu bilmeniz gerekir. Sağlıklı sandığınız bir yiyecek, sırf barsaklarınızın bu maddeye karşı geliştirdiği intolerans (Tip III alerji) nedeniyle, size çok zararlı bir madde haline dönüşür.

Bu oluştuğunda da ortaya doğada bilinen en toksik (zehirli) maddelerden biri olan TNF-alfa maddesi salgılanır ve o andan itibaren diğer bütün organlarınız bundan etkilenmeye başlar.

Zaman geçtikçe ve müdahale edilmedikçe bu küçük kartopu, büyük bir çığa dönüşür ve hastalıklar ortaya çıkmaya başlar. Başta metabolizmada rol oynayan karaciğer, böbrekler gibi organların etkilenmesinin yanı sıra kilo alma problemi de ortaya çıkar. Bunun yanında barsakların immün (bağışıklık) sisteminin merkezi olduğunun da altını çizelim. Burada yapılacak olan, eğer belirtiler de uyuyorsa gıda intolerans testi yapmaktır. Burada alınan kan yukarıda adı geçen yöntemle incelenir ve 270 gıda maddesinden hangileri sizin için sakıncalıdır, ortaya konur. Bu atılması gereken ilk adımdır. Bir diğer kan testi metabolik fonksiyon testidir (SFT-Stoffwechsel Funktionstest) ve /veya mittokondrial fonksiyon testitidir. Burada metabolizmada önemli rol oynayan organların fonksiyonları incelemenin yanında, vitamin ve minerallerinde durumu incelenmektedir.

Bundan çıkacak sonuçlar tedavi ve takipte bize yol gösterici olacaktır. “Stres” aslında günlük işlerimizi yapmamızda bize yardımcı olan bir şeydir. Ancak fazlası en başta yukarıda bahsettiğimiz gıda intoleransının gelişmesinin yanında birçok rahatsızlığın oluşmasına neden olur. En çok etkilenen bir diğer sistemimiz nörolojik sistemimizdir. Sempatik ve parasempatik sistem dediğimiz iki sistem vejetatif sinir sistemimizi oluşturur.
Sempatik sistem doku ve organlara gönderdiği sinyallerle genel olarak vücudun aktivitesini, enerji tüketimini artırıcı yönde hareket eder. Örneğin sempatik sinirler kalbin çalışma hızını ve atardamarlardaki kan basıncını, kas kasılmalarını artırır. Sempatik sistem aynı zamanda organizmanın korku, öfke, dehşet, heyecan ve şiddetli ağrı gibi stres yaratan durumlarda tepki oluşturmasını sağlar. Parasempatik sinir sistem hareketlerimizi yavaşlatır.

Parasempatik sistem doku ve organlara gönderdiği sinyallerle genel olarak vücutta enerjinin korunmasını sağlayacak yönde etki eder. Örneğin kalp atışının yavaşlaması, sindirimin artması gibi. Yani parasempatik sistem, stresin tetiklediği kendimizi kötü hissetmemize neden olan sempatik sistem belirtilerini dengelemek ve ortadan kaldırmakla görevli olan sistemdir. Aşırı stres durumlarında maalesef bu sistemin dengesi bozulmakta ve depresyon, uyku bozuklukları, korku ve hezeyanlar ve benzeri emosyonel ( davranış) bozukluklarına yol açmaktadır. İşte bu iki sistemin dengede olup olmadığını HRV/VPN dediğimiz ve kalp atışlarının frekanslarını ölçerek yapılan analizle ortaya koyabiliriz.
Yaşam şeklimizden etkilenen bir diğer sistem hormonlarımızdır. Kendimizi mutlu, yeterli, zinde ve mutlu hissetmemizi sağlayan hormonları; başta kortizol olmak üzere ,bunların son ürünlerinin çıktığı tükürük salgısı ve 24 saat kurutulmaya bırakılmış idrar örneğini inceleyerek değerlendiriyoruz. Burada innovatif olan, incelemenin alışılagelmiş kan metodu ile yapılmamasıdır.

Diğer bir deyişle, burada sadece vücuttaki miktar değil, aynı zamanda son ürünlere bakılarak fonksiyonlarını yerine getirip getirmediklerini tespit ediyoruz. Bu teste Neuro Spot testi adını veriyoruz.

Yukarıda adı geçen dört inceleme ile sindirim ve sinir sistemi ile kalp ve hormonların durumlarının ortaya konmasıyla tam olarak sağlık haritanız çıkarılmış olmaktadır. Bunların ışığında yapılan tedavi de ,doğal olarak sonuçları ya da belirtileri azaltmaya yönelik değil, esas itibarı ile nedene yönelik tedaviler olacaktır. Bu tedavilerde kullanılan yöntemler de tamamen doğal yöntemlerdir . Sonuçta EMA Well-Being & Vitality programı, damı delik evde içeriye yağan yağmuru silmek değil, damdaki deliği kapatma amacına yönelik bir tamamlayıcı tıp sistemidir.